Bugünlerde İsrail Devleti’nin Sumud filosuna ve içindeki aktivist, değerli dava insanlarına karşı yaptığı zulüm — çıplak arama ve insanlık dışı muamele — lanetlenmesi gereken bir davranıştır. Başka çare mi var? Allah kötülerin belasını versin; yaptıklarıyla pişman olsun. Neden böyle gaddar, vicdansız, adaletsiz ve insanlık dışı davranışlar içinde olan bir yönetim ve yöneticiler vardır?

7 Ekim’den itibaren 66 binden fazla ölü, 167 binden fazla yaralı; trilyon dolarlarla ifade edilebilecek maddi zararlar ve acılar… Bu zulüm ve cinayetler insanlıktan çıkmış bir devletin eseridir. Elbette bir gün son bulacaktır. İlahi adalet tecelli edecek; İsrail bu yaptıklarının cezasını bulacaktır ve bulmaya mahkûm olacaktır. 2027 yılında İsrail’in ortadan kalkacağına dair öngörüler bulunmaktadır; bekleyip tarih bize inşallah bunu gösterecektir.

Bu zulüm karşısında aziz milletimizin boykota başlaması ve bir çok ürünü boykot etmesi takdire değerdir. Ancak bu tatmin edici mi? Hayır — çok daha kapsamlı olmalıdır; boykot kararlı ve yaygın olmalıdır. Bütün devletler, halklar İsrail’e karşı protesto ederken, İsrail’i lanetlerken; haksız ve sebepsiz yere insan öldürülmesi tarihin yüz karası olarak kaydedilecektir. Ölenlerin yakınları bu olayı unutmayacaktır; İsrail’e rahat bir gün geçirmeyeceklerdir. Barışta da, savaşta da bu zulüm mutlaka karşılığını bulacaktır.

Dünya halkları ayağa kalkarken; şuursuz yöneticiler hâlâ sessiz kalmaya devam ederken, Türkiye’de, dünyada ve İslam âleminde aşağıdaki boykotların başlatılması gerekmektedir. Bu boykotlar gerçekleşmedikçe İsrail rahat davranmaya devam edecek ve ölümler sürecektir.

Bir Türk dünyası ve İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa’ya giden petrol ve doğalgazı kesmelidir — bu derhal gerçekleştirilmeli, ekonomik ve diplomatik tedbirler acilen uygulanmalıdır. İki taraflı ticari anlaşmaların tümü gözden geçirilmeli; iptal edilmelidir. Dünyada yalnız kalan bir devlet olduğu gösterilmeli; İsrail’in yalnız, uğursuz bir devlet olduğu gerçeği milletçe ilan edilmelidir. Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’e ait görülen belli başlı ürünlere geniş çaplı bir boykot uygulanmalıdır.

Milletçe boykot ederken kullandığımız ödeme araçlarına da dikkat etmeliyiz: Visa, MasterCard gibi uluslararası ödeme sistemleri konusunda veto uygulanmalı; alternatif ödeme yöntemleri (ör. Troy) tercih edilmelidir. Hukukçular Birliği ile Türkiye Tüketiciler Birliği Federasyonu’nun girişimleriyle, Sayın Avukat Bülent Enez öncülüğünde Türkiye’de ABD ve İsrail mallarının boykot edilmesine yönelik güçlü bir kampanya başlatılmıştır. Boykotun ana fikri; “cephane bizden değil; cephane bedeli tarafımızdan ödenmeden onların mallarını boykot etmektir.”

Çünkü İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın ehliyetsiz, dirayetsiz ve korkak yöneticileri yüzünden bu bela daha da büyümektedir; bu durum bitirilmelidir. İnşallah bu boykot bütün dünyada kabul görürse İsrail en zor dönemini yaşayacaktır. 2027 yılında da inşallah ortadan kalkacağına dair inanç ve beklentiler vardır.

Yazan: Avukat Mustafa Kuran
Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı
KASSAK VE USSAM Komisyonları Hukuk Kurulu Başkanı