“ Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla”

Hamt, Alemlerin Rabbi Allah’a, salât ve selâm Efendimiz  Hazreti Muhammed’e,  onun Âl-i Âbası, Ehl-i Beyti ve Ashabı üzerine olsun.

***

Kerbela’nın hüzün ve mateminde, Hz. Hüseyin Efendimizin ve  Ehl-i Beyt’in izzetlince, zulüm ve haksızlığa karşı durduğu o büyük kıyamı karşısında Rabbimizden rahmet dileyerek bir kez daha saygı ve hürmetle eğiliyoruz

***

Âşura Allah Resulü (s.a.v.)’in Cennet gençlerinin Seyyid'i  bedenimden bir parça, reyhanım dediği  72  gül yaprağının  Kerbela’da hunharca katledilip toprağa düştüğü  gündür.

Düşdü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya

Cibrîl var haber ver Sultân-ı Enbiyâ’ya

  Bugün mah-ı Muharremdir ,muhibbi hanedan ağlar.

Bugün Eyyam-ı matemdir ,bugün ab-ı revan ağlar.

Hüseyn-i Kerbela’yı elvan eden gündür.

Bugün Arşı muazzamda olan âl-i divan ağlar.

Bugün evlad-ı Haydar,hem dahi ahfad-ı Peygamber.

Döküldü gül gibi yerler yüzüne, asuman ağlar.

Hz Hüseyin toprağa düştüğünden beri  1386  yıldır bitmeyen  bir matem ve yas içindeyiz.

Her muharrem ayında bir kısım Müslüman  Kerbela'yı  anmakta veya matemini tutmakta ,Veyahut bazıları da yas üç gündür diyerek görmemezlikten gelmektedirler.

Neticede kerbela anmaktan öteye gitmediği anlaşılamadığı için de toprağın kanı hiç dinmedi.

***

Şem’i mihrab-ı imamettir      Hüseyn-i Kerbela

Minber Efruzi hitabettir        Hüseyn-i Kerbela

Nazenin-i Rabbûl izzettir       Hüseyn-i Kerbela

Seyyid-i Şubban-ı cennettir   Hüseyn-i Kerbela

 

Evet biz kerbelayı bir türlü anmaktan anlamaya geçemedik.

Anlasaydık eğer Kerbelayı olur muydu hiç yeryüzündeki bunca Müslümanın kan ve göz yaşı

Oysa ki Allah Resulü  Sallallahu Aleyhi ve alihi ve sellemin bize vasiyetini kabul edip ona sahip çıksaydık ki o vasiyeti şöyleydi:

Yakın bir zamanda Rabbim beni Ahirete  çağıracak ve ben de icabet edeceğim. 

Size iki emanet bırakacağım .

Allah'ın kitabı ve itretim olan Ehl-i beytimdir.

onlara sımsıkı sarılırsanız benden sonra dalalete düşmezsiniz 

Onlar birbirlerinden ayrılmayacaklar.

Ta ki Kevser havuzunun  başında bana ulaşıncaya kadar .

Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir ona binen kurtulur ondan uzak kalan boğulur helak olur.

Bakın bakalım benden sonra bu emanetlere ne yapacaksınız ve  nasıl davranacaksınız ?’’

***

Ey Allah’ın Resulü bize emanet olarak bıraktıklarına neler yaptık ve nasıl davranıyoruz.

Hz Hüseyin canını niçin verdi?

 Lanetli Yezit Hazreti Hüseyin efendimizi ve ehlibeyti niçin katletti ?

Kim haklıydı ?  Kim haksızdı?   Dava neydi?  Hala anlayamadık..

Anmaktan bir türlü anlamaya zaman bulamadık.

İlk emanet Kur’andır

Bize İnen Kitabı başımızın üzerine kaldırdık .Elimizin ulaşmadığı yere koyduk Mukaddestir deyip dokunmadık dokununca da okunmak için değil tozunu almak için dokunduk.

Sanki ilk emri oku olan bu kitap hiç bize  inmemişti .

Sanki yalnız Allah Resulü (s.a.v.)’e inmişti.

Allah Resulü (s.a.v.)  14 asır önce ne demişse? niçin demişse onları tekrarladığımızda bugün bize hiçbir faydası olmuyor.

Onları  okumak da dinlemek de bize fayda vermiyor ..

Ey Allah’ın Resulü seni sevdiğini söyleyenler senin yolunda olduğunu iddia edenler Senden sonra o kadar çok yanlış   yaptılar ki biz bu yanlışlarda aldandık

.Dini onlar parçaladı .Biz bu parçalarla oyalandık .

Senin  giyinişini yemek yiyişini saç sakalını örnek aldık fakat asıl amacını anlayamadık.

Sünnetini yaşadığımızı iddia edip Allah'ın farzlarını terk ettik..

Parçalanarak çoğaldık fakat dünya sevgisi ve ölüm korkusu bizim ağırlığımızı su üzerindeki çerçöp gibi yaptı.. Bunu gören düşmanlarımız başımıza üşüştü

Bugün dünyada değişen bir şey yok..

Zulüm   hala devam ediyor..

Günümüz Yezitleri geçmişte olduğu gibi hala günümüz Kerbela'sında da  dünyanın ve Müslümanların  gözü önünde Mazlum Hüseyinlerini katletmeye devam ediyor.

Hala bedenleri parçalanan susuzluğa açlığa mahkum edilen  günümüz Hüseyinleri var .

Evet bugün İslam dünyası çok perişan Kan revan içinde Çünkü biz Kerbela'yı anmaktan anlamaya fırsat bulamadık. Kerbela’yı anlayıp birliğimizi kuramadık

Konuşmayın bu konuları karıştırmayın diyenler olduğu gibi Hz Hüseyin’in kıyamını  kıyım olarak algılayıp karşımızda düşman oluşturanlar bizi birbirimize düşürüp birbirimize kırdırmak isteyenlere fırsat verdik.

Allah Resulünün ve onun Ehlibeytinin ve ashabının yolunda olduğumuzu söyledik ama dönüp hayatımızı yaşantımızı  Ebu Cehil'in ve Yezidin hayatına benzettik

Meydana çıktık düşmanla savaşmak yerine kardeşimizle atamızla akrabamızla dindaşlarımızla çatıştık

Allah'ın bizi adlandırdığı  Müslüman Mümin  isimlerini beğenmedik. Kendi  kendimize yeni isimler uydurduk ve bu isimlerle öğünür hale geldik.

 Bugün Allah’ı Resulünü ve Ehlibeyti  hayatımızdan çıkardık .

Resulullah'ı ve Ehli beyti örnek almadık..

Bir problemimiz olduğunda problemimizin çözümünü Allah ve Resulünün bize bildirdiklerinde aramadık .

Allah'ın kitabından çare aramayanlar başkalarının kitaplarına yöneldi müellifler çoğalınca fikirler de çoğaldı .

Kendimizden başka hiç kimseyi beğenmedik İslam'ı kendi anlayışımıza uydurmaya çalıştırdık .

Bizim anlayışımıza uymayanları hak yoldan sapmış dedik .

Sırtımızdaki Kamburu görmeyip karşımızdaki kardeşimize gözüne şaşı dedik.

 Biz yalnız kendimizle uğraştık nefsimizle değil. Kardeşlerimizle uğraştık .

Nefsimizi öldürmedik . Müslüman kardeşimizi öldürdük.

Düşmanlarımızdan korunmak için etrafımıza Hendek kazmak yerine kardeşimizin ayağının altına Kuyu kazmaya çalıştık sonunda kazdığımız kuyuya   kendimiz düştük.

Döndük durduk ama düştüğümüz bu kuyudan bir türlü çıkamadık.

Neticede biz hakkı hakikati unuttuk.

Kuran’ı unuttuk  Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Alihi ve Sellem'i unuttuk. Al-i beyti unuttuk.

Bunların yerine kendi görüşlerimizi heveslerimizi din adına din diye anlattık.

  Neticesinde Haktan saptık Nefsin ve Şeytanın Oyuncağı olduk.

Bunların sonunda dost ve düşmanımızı tanıyamadık . Düşmanlarımızı nefsimizi ve şeytanı kendimize dost bildik.

Bugün Kerbelayı nasıl anlamalıyız ?

Kerbelayı anlamak   İmam Hüseyin gibi kararlılıkla; düşmanın çokluğuna, dostum diyenlerin yarı yolda terk edişine  aldırmadan, sadece Allah’a dayanarak haksızlığa karşı  çıkabilmektir.

Kerbelayı anlamak : Kerbelâ çölünde etrafı düşmanlarla sarılmışken  eğilip bükülmeden, doğru yoldan sapmadan Allah’a tevekkül edebilmektir.

Kerbelayı anlamak:  imanla yaşarken bu dünyanın her köşesinde bir Kerbelâ’nın var olduğunu bilip Müslümanın yardımına koşmaktır..

Kerbelayı anlamak: lanetli Yezid ve onun temsil ettiği kötülüğe karşı dimdik durarak sadece Allah’ın karşısında eğilmektir..

Kerbelayı anlamak: Resullullah (s.a.v.)’ in dinini bozup ortadan kaldıranlara karşı Hz.Hüseyin  gibi (a.s.) canı pahasına kıyama durmaktır.

Kerbelayı anlamak: Yolun, erdemin, Sabrın ve Marifetin yeniden hatırlanmasıdır.

Kerbelayı anlamak: Hz.Hüseyin (a.s.)’i anmakla yetinmeyip onun gibi yaşamanın, onun gibi ölmenin ne demek olduğunu yüreğinde taşımaya azmetmektir.

Kerbelayı anlamak : zorbalıkta adalet ,zulümde hak arayanlara dur demektir.

Kerbelayı anlamak  :Kerbela şehitlerinin başlarını vererek müminlerin şeref ve izzetini koruduğunu anlamaktır.

Kerbelayı anlamak: Aydınlatmak için yanmayı seçmektir

Kerbelayı anlamak: Ya Rab eğer sırtım toprağa düşecekse düşüşümü  ümmetin silkinip kalkmasına vesile kıl diyen Hz. Hüseyin’i anlayabilmektir.

Kerbelayı anlamak: Hz.Hüseyin (a.s.)’ın suskunluğunun Nida ,susuzluğunun  Marifet, Kurban oluşunun ise Tevhid deryasında bir şehadet damlası olduğuna inanmaktır.

Kerbelayı anlamak: Hz Hüseyin’in düştüğü yerden ümmeti bidatlardan kurtarıp Resulullahın emanetlerine sarılarak kurtulacağına inanmaktır

Kerbelayı anlamak: Hz.Hüseyin’in  yolunda adım atmaktır .Bu ise imanla  canla, gönülle, hâl ile olur. Bu hali de ancak Allah’ın  Resulüllah (s.a.v.) ‘in ve Ehl-i Beytin yolundan ayrılmayan  Mü’minler gibi yaşamakla olur..

Rabbim bizleri Kerbelayı hakkıyla anlamayı Mü’min kardeşlerimiz arasındaki kardeşliği birlik beraberliğimizi sağlamayı nasip etsin

Yüzbinlerce kere, Allahın ve meleklerin salât ve selâmı şüheda-i Kerbelanın ve tüm şehitlerimizin üzerine olsun.Ruhları için el Fatiha...