Bakan Kurum, İstanbul'daki depremin ardından 6 bin 539 hasar ihbarı aldıklarını söyledi. Kurum "Bu binalardan 1473'ü hasarsız ve 101'i az hasarlı olarak tespit edildi. En çok ihbarı Bahçelievler'den aldık. Sonrasında Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor" dedi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye'de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul'da olacağız." dedi. Kurum, TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulundu.

Marmara Denizi Silivri açıklarında 23 Nisan'da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depreme ilişkin bilim insanlarının ikiye ayrıldığının sorulması üzerine Kurum, "Büyük depremin habercisi veya değildir." yorumlarının çok faydası olmadığını, İstanbul'un depreme hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

"İhbarların yüzde 80'i Avrupa Yakası'ndan"

Depremin ardından başlatılan hasar tespit çalışmalarıyla ilgili verileri paylaşan Kurum, tüm ihbarları değerlendirdiklerini bildirdi. Bakan Kurum, "6 bin 539 bina hasarlarıyla ilgili ihbarlar aldık. Arkadaşlarımız bu binaları yerinde incelediler, tespitlerini yaptılar. Bu binalardan 1473'ü hasarsız ve 101'i az hasarlı olarak tespit edildi. En çok ihbar aldığımız ilçelerin sıralamasını yaptık. Bahçelievler ilçemiz en çok ihbarı aldığımız, sonrasında Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor. Bu da bizim İstanbul risk haritası dediğimiz haritayla da kısmen örtüşüyor. Hasarların ihbar yüzdesine baktığımızda yüzde 80'i Avrupa Yakası'nda." ifadelerini kullandı.

"Hep birlikte bu mücadeleyi vermek durumundayız"

1,5 milyon binanın riskli olduğunu ve acil dönüşmesi gereken 600 bin bağımsız bölüm bulunduğunu aktaran Kurum, 2025 yılı itibarıyla İstanbul'da 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm olduğunu aktardı. Bu konutların ne kadar sürede dönüşeceğine ilişkin Kurum, "Hep birlikte bu mücadeleyi vermek durumundayız. Bu sadece Bakanlığın yapacağı bir iş değil, bir tarafı Bakanlıksa, bir tarafı yerel yönetim, bir tarafı da vatandaşımız. Hep birlikte el ele vereceğiz. Devletimiz tüm imkanlarını vatandaşımız için seferber etmiş durumdadır." şeklinde konuştu.

Bakan Kurum, "Yarısı Bizden" kampanyasının detaylarını paylaşarak, "Hasar tespitlerini 2-3 gün içerisinde inşallah tamamlamış olacağız. 6,2 büyüklüğündeki depremde binası az hasar almış tüm vatandaşlarımızı 'Yarısı Bizden' kampanyasına dahil edeceğimizi buradan müjdeleyeyim. Arkadaşlarımız irtibata geçecekler, eğer vatandaşlarımız rıza gösteriyor, talep ediyorsa biz bu proje kapsamında Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızla birlikte bu dönüşüm sürecine onları dahil etmiş olacağız" dedi. Tüm ekiplerin Afet Müdahale Planına göre hareket ettiğini anımsatan Kurum, koordinasyon toplantılarında her şeyin konuşulduğunu, her durum için de bir senaryo olduğunu belirterek, "Mesela Kuzey Marmara Otoyolu, afet anında kullanılacak ulaşım güzergahı. Kuzey Marmara Otoyolu, 7-8'in üzerindeki bir depreme dayanıklı inşa edildi" diye konuştu.

"İstanbul'da 5 bin 500 toplanma alanı mevcut"

İstanbul'da 5 bin 500 toplanma alanı belirlendiğini kaydeden Kurum, "Kişi başına 3,9 metrekare toplanma alanı düşüyor. 3,9 olan metrekareyi daha da artıracağız. Mesela Atatürk Havalimanı'nda çadır kurulabilecek, afet esnasında vatandaşa hizmet verecek, tuvaletiyle, sağlık tesisiyle, bakım odalarıyla, aşeviyle vatandaşımıza hizmet verecek millet bahçesini inşallah bu yıl içerisinde bitirip tamamını açıyor olacağız." bilgisini paylaştı.

Yeni sosyal konut kampanyası

Bakan Kurum, kentsel dönüşüm çalışmalarından da söz etti. Önceliklerinin deprem bölgesi olduğunu aktaran Kurum, "Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye'de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul'da olacağız. 2025'teki kentsel dönüşümle ilgili bu müjdeyi de vermiş olalım." dedi.

Murat Kurum, şöyle devam etti: "Yeni sosyal konut kampanyalarıyla evi olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmesine imkan sağlayacağız. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız müjdelediler. Yıl sonunda 81 ili kapsayan inşallah bugüne kadar yapılmış en büyük kampanyayı, vatandaşımıza 81 ilde yapıyor olacağız. Bununla ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. 19-20 yaşında kuradan ev sahibi olan gençleri sokakta görüyorum, ne güzel. Kontenjanlar ayıracağız, vatandaşlarımıza bu imkanları sunacağız." Süren konut çalışmalarıyla ilgili detaylardan da bahseden Kurum, şu an İstanbul'da 44 bin konutun inşasının devam ettiğini aktardı.

"Kanal İstanbul'la uzaktan yakından ilgisi yok"

Bakan Kurum, Sazlıdere Barajı yakınlarında süren inşaat projeleriyle ilgili ise şunları aktardı:  "Söyledikleri konutların içerisinde bir tane lüks konut yok. Göstersinler varsa, ben eminim kendimden. Orada 28 bin konut başlattık, hepsi sosyal konut. Suyunu vermekten imtina ediyorlar. Büyükşehir Belediyesi, 'Bu konutlara su vermem.' diyor. Biz yapacağız, onlar da su vermeyecekmiş. Hastaneye yol getirmediler ya... Resmi yazıyla diyor ki, 'Biz buraya su veremeyiz, kanalizasyonunu bağlayamayız. O bağlasa da bağlamasa da, su verse de vermese de biz o konutları söz verdiğimiz gibi yapacağız. Onlar yapmazsa biz yapacağız. Bu sosyal konutun Kanal İstanbul'la uzaktan yakından ilgisi yok." Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan'ın AFAD'da gerçekleşen toplantıda olduğunu ve kendisine İstanbul'da dönüşümle alakalı her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirttiğini söyledi.

Hatay Samandağ'da rezerv alan tartışması

Kurum, Hatay Samandağ'da rezerv alan polemikleriyle ilgili de "Samandağ'da da belediye başkanımızla, milletvekillerimizle, valimizle hep birlikte gittik. 'Vatandaşımız ne istiyor, nerede yapılmasını istiyor', o istişareyi birlikte gerçekleştirdik. Beraber karar aldık. Şehrin içindeki belirli yerlerde rezerv alanlarda konutlar o bölgelerde, olmayanı da sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Kamu mülkiyeti varsa ilk önce ona baktık. Yoksa mecburen şahısların alanlarını kamulaştırmak durumundayız. Bu istişareyi de belediye başkanımızla birlikte yaptık. Orada kamulaştıracağımız arsanın hak sahibi 2-3 kişi itiraz ediyor. Edebilir. Parası, bedeli neyse o bedeli ödemek suretiyle kamulaştırıyoruz. Depremden etkilenen, hak sahibi olan vatandaşlarımız için bir yerde yapmamız gerekiyor. Bilim insanlarımız da diyor ki, 'Sağlam zemin şurası' ve orada o istişare çerçevesinde kamulaştırma işlemimizi yapıyoruz. Ki Belediye Başkanımız da bana teşekkür etti. Geldi, bizi ziyaret etti" açıklamasında bulundu.

Kaynak: AA